....

ÇÖZMEDEN İMKANSIZ

SEVEMEZSİN

Neye kızıyorsan o eksik kendinde.Dikkat et. Düşün biraz,okumaya başlamadan önce. KISKANMAK.Kıskanıyorsan seni hiç kimse takdir etmemiştir övülmediğindendir.Okul hayatında takdir de alıp eve gelsen bir şey soylenmemişse üniversite de derece alsan ne yazar.Ya da iş hayatın iyi gitse de sen sıradan bir şey yapıyormuşçasına önemsizleştirirsin çünkü hala görülmediğini düşünüyorsundur.KISKANDIRMAK.Beyhude bir çabadır kendini ifşa etmekten başka bir işe yaramaz.Aslında kendisi o kadar kavruluyordur ki çaresizliğinden karşındakinin hassas noktalarından vurmaya çalışır yani bel altı diyoruz buna.En zavallılardır bence bir an önce kendiyle ilgili çözümlerini bulmalıdır.Yoksa hayat boyu insan kaybetmeye devam edeceklerdir.DEĞERSİZLİK.Kardeşinin ayağına yok parayla tüm imkanlar serilip, sana sıra geldiğinde durumu biliyorsunlar falanlar.Bunu yaşadınsa kendi ailen içinde de o çok istediğin yüzüğe,kıyafete,spor ayakkabıya sıra gelmeyecektir para kazansan bile. Çünkü o değeri sen kendine vermeyi öğrenmedin henüz.CİMRİLİK.Cimriysen harcayamıyorsan paranı seni değer bulup kimse istediğini almamıştır. Sen de kendini sevmiyor değer vermiyorsan vah haline.Harcayamazsın kendine de sevdiklerine de.Yaşadıklarım bizzat gözlemlerim bunlar.Mesela bizler hepimiz en çok riyadan dedikodudan yakınıyoruz.Bunları yapmamak için başka meselelerden konuşmak gerekir.Neden daha eglenceli mevzular yerine dedikoduyu eğlence aracı haline koyuyoruz. Daha gerekli işe yarar bilgileri öğrenmek bize daha sıkıcı gelir.Hatta markalı bir çantaya bir sürü para veririr de kitap almaya şundan bundan beleşe getirmeyi kar bilenlere söylüyorum çok mu para.Evet bilgili ,doyumlu,kültürlü olmak maalesef maliyetli.Çünkü bu da farkedilmeden öğretilenlerdendir.Yeni bir şeyler, yaşanmış hayatları okumak, tarih bilinciyle dönem romanlarıyla harmanlanmak,tarih,dinler tarihini öğrenmek araştırma yapmak ben kendimin ilgi çektiklerini yazdım başka konularda olabilir.Tabii bunlar dedikodunun kolaycılığıyla, tatlı keyfiyle bir olabili mi?Bir de böyle düşünmek lazım.Eveettt itiraf ediyorum bir yere kadar ihtiyaç olduğunu da düşünmekteyim Dedikodunun ama kabartma tozunu da fazla kaçırırsanız ehhh neler olacağını tahmin edersiniz.. Niye mi ihtiyaç?Neden mi?Her şeyin başlangıcı olan çekirdek ailemizde kendimizi anlatma ihtiyacından yani kendimizi bir nevi onaylatma derdindeyiz de ondan.Kimse onaylamasa olmuyor mu peki. Bazılarımız için olmuyor demek.Oralarda takılı kalınmış.Bir de şu sıcak yaz günlerinde kıskançlığın dozunu hasetliğe çıkartanlar var ya.En çok da bunlara gülüyorum ne hikayeler çıkar bunlardan diye.Temmuz ayının dolunaylarından mı yeniay etkilerinden midir bilinmez artık bir çok ilişki alt üst olmuş hasetlik mertebesine verilen payeden onlarda nasiplerini almışlardır.Derler ki dolunay gizli kalmış tüm sırları açığa çıkarırmış. yalancıları,ikiyüzlüleri,kıskançları,hasetleri,fesatları,cimrileri,S E V G İ S İ Z L E R İ.Ben şahsen kendi adıma bu temizliği yaptım tüm sevgisizleri kendi hasetlikleri içinde boğulmaya bıraktım.Sizler de bu arınmayı yapın detoks gibi düşünün.Çünkü bu tür kişilerin radyasyondan bile kötü etkileri olabiliyor.Uzak durmadıkça ve kendi işinize gücünüze bakmadıkça size yaşattıkları duyguyu tekrar tekrar yaşamaya devam edersiniz. Çevrede böyle olan insanların da temellerindeki yoklardan,sevgisizlikten,genetik çöplüklerinden bahsetmek istedim.Hayat kendi içinde yaşanılması zor dinamiklerden oluşuyor ve çok da kısa o sebeple herkes kendi çöplerini süpürmesini temizlemesini öğrenecek.
Tüm bu anlatıklarımın kaynağı çekirdek ailedeki sevgisizlik,sarılıp sarmalanmamak,sahiplenilmemek olsa da kimseyi suçlamayın bu kolaycılık oluyor.Onların da derdi bunları yaşatmak değildi zaten. Bu olumsuzlukların kaynağını bildiğimize göre şimdi de iyileri hatırlayın bu olumsuzlukların tam tersi şeyler de yaşanmıştır illa ki. Belki bir öğretmen eli, belki bir kardeş ,belki bir film, belki bir kitap o sevgi dolu sıcacık sizi anlamış onaylanmış hissettiren tüm duygulara sımsıkı sarılın. Şimdi takılıp kalmak yerine bunlara tutunmak gerek.İyi gelecek.Sıkı tutunun.Biliyorum.

Author

fatih@kapoglu.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir