....

ÖZGÜR OLMAK

İki tarafında da ağaçları olan bu parkı seviyorum. Her gün yürüyüş yaptığım kafamı dağıttığım bir yer. Parkta sallanan çocuklar gözüme takılıyor. Bebekler onlar daha. Hele kokuları doyamam, kıyamam öpüp de yanaklarını soldururum diye. Annesi kızıyor sürekli mızmızlanan bebeğine. Suratına bakıyorum kadının mutsuz ve göz altlarında mor mor halkalar belirmiş. Anneler de haklılar. Zaten yaşadığımız bu dönemde herkes haklı. Kıyamıyorum o alt dudağın bükülerek suçlu, mahcup gözyaşlarıyla anneye yan yan bakan kıvırcık saçlı sarı kafaya. Kızıma benzettiğimden midir bilmem içime pek bir dokundu miniğin üzüntüsü. Bana da hüzün çöktü . Güya günlük aktiviteyle seratonini çalıştırıp mutlu olacaktım. Yeni onsuz yaşantımı tam da yoluna koyuyorum derken.  Şu çay bahçesine kendimi gayet terlemiş ve yorulmuş olarak zor atıyorum.. Boğazım kurudu su istiyorum . Kendime bir çay bir de su söyledim.  Su soğuk geldi bir hayli. O sorunlu dişimi de hemen sızlattı. Ben de soğuğum zaten bu aralar, her şeye karşı da duvarlıyım biraz. Yalnız kalmış, yapraklarını dökmeye hazırlanıyormuşum gibi, çıplak kalmanın utancıyla ne yapacağımı şaşırdım. Kafam, ruhum karıştı bu günlerde. Sahiden her şey bir denge meselesi. Fizik, beden, ruh üçlüsü biri diğerinden önde veya daha az önemli değil. Sakince iç sesimi dinliyorum. İçimden bir özlem duygusu geçiyor, kızım geliyor aklıma. Bu sene evden uzaklaşmak istiyormuş, biraz özgür yaşamalıymış. Ne kadar basit onun için bunları söylemek, oysa o daha bunları sıraladığında benim içim titremişti. Kırılmak  değil de inciniyorum sanki. Evde onun alanlarına oysa ki çok da saygılıyım. İstediği zaman dışarı çıkması arkadaşlarıyla eğlenmesi de pek tabii hakkı. Aslında tam olarak istediği bu şekil bir özgürlük değil  bence, böyle ifade edebiliyor oda. Bana kalırsa farklı bir ayrılık istiyor. Evet bu bir ayrılık, bir kopuş. Benim de ondan özgürleşmem demek oluyor. Bu iki taraflı bir olay gitmek isteyen ve kalan taraf. O gitmekte haklı kendi kararlarını sormadan sorgulanmadan almak istiyor. Yaşamın basit işlerini artık kendim yapabilirim. Ben kendime yetebilirim sana gerekli olduğunda danışırım demek gibi geliyor ifadeleri. Gitti, ayrıldık ama kopmadık. Evde yemek yapmanın anlamı kalmadı mı? Bir yerden koştur koştur gelmenin. Yemeği yetiştirme telaşı peki sevdiği kurabiyeyi yapmanın. Ya da o gelmeden işlerimin hepsini bitirip kızımla keyif yaparız düşünceleri,  şu kitabı da sakince kahvemle bir içsem kaçamakları . Bazen de arkadaşımla ona duyurmadan onun hakkında yaptığım dedikodular. Hepsi bitti. Bütün zamanlar bana kaldı. Artık ne telaşım var ne de zaman kıtlığım. Sadece kuru bir muhasebe. Kaybettiklerim ve kazançlarım. Sorgu, sual bitmiyor, iç sesim çalışıyor, tam gün mesaideler. Kalan tarafım ben. Bakıyorum kazançlarım o kadar çok ki. İstediğim şeyi istediğim gibi kendimce yapıyorum şimdi. Mesai arkadaşlığı tam iki haftamı aldı. Ama bence iyi de oldu. Benim de kendimi daha iyi tanımak için böyle bir artılar eksiler çalışmasına ihtiyacım varmış. Aslında kalanında derdi kendiyle olabilmekmiş .Farkında olmadan hayatıma girdiği ilk günden beri kendimi hep ikinci plana atmış önceliklerimden hep vazgeçmeyi seçmişim. bebeğime göre şekillenmişim. Tamamen saçma. Çocuk olmadan ki hayatımızı unutmadan onu bizim hayatımıza adapte etmenin kurallarını bulmak gerekli. Öteki türlü yapılan iş bağımlılık geliştiriyor iki taraflı. Sonra bir gün biri büyüdüm diyor. Bak gidiyorum. Ben her şeyi yapabilirim. Üzülme benim için diye bir de teselli veriyor. Üzülmüyorum artık ben de kendimden vazgeçtiğim zamanların acısını çıkarırcasına istediklerimi yapıyorum. Ben onun büyüdüğünü yeterliliğine olan güvenimle kendimi özgür bırakabildim. Özgürüm. Bugünkü aklımla o zamanlar yapmaya cesaret edemediğim ve kendimi bıraktığım anda ki gençlik enerjim, heyecanım ve heveslerimle her zamankinden çok daha da çok hak ediyorum aldığım bu nefesi. Ey sarı saçlı kıvırcığım, ağlarken alt dudağının büküldüğü yerden sevdiğim, kanatsız meleğim artık ikimizde bu gök semalarda uçmayı özgürce deneyimleyebiliriz. Uçuyoruz kuş misali……..

Author

fatih@kapoglu.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir