Uncategorized

KENDİNE ZAMANI GELMEK

ZAMANI KENDİNE GELMEK

 

Sevdiklerim için kaygılarımın hatta olmayacak işlere kadar vardırıp içimi de onları da bunalttığım doğrudur. Bu korono belası yüzünden tüm dengelerin yitirilmesi de baş sebepmiş gibi başlarda gözüküyordu. Öyle olmadığı yazımın ortalarında anlaşılacaktır. Neyse. Sonunda hayattan ders sırasının bana geldiğini yaşam hatırlattı.

Hem de nasıl? Şimdi neden mi bahsediyorum. Tabii ki korono virüsünü üç günde atlatan, kızımdan bana geçmesinin üzerinden iki ay olmasına rağmen hala bir sürü ilaç almak zorunda kalmamdan. On iki gün hastane sürecinden sonra evde tedavi sürüyor fakat iyileşme zaman alıyor. Şu ana kadar zaten yasaklı günlerde kendimizi oyalarken hastalık fena vurdu tüm ailemi. Tüm düzenimiz bir anda değişti. İnsanın elinin ayağının tutmaması, kafasını kaldıracak halinin olmaması ne fena, sürekli soluğunun kesilecek mi nabzım artacak mı paniklerinin detaylarını vermiyorum bile. Kullanılan ilaçların yan etkileri mi tam bir felaket. Şeker yüksekliğinden tutunda kas ağrısı, halsizlik, huzursuzluk ve ciğerlerimin düzelememesi, uykusuzluk ve moral bozukluğu da cabası.

Aslında kızımda ilk çıktığında kendimi korumayı becerebilseydim belki bana geçmeyebilirdi. Ama aynı evin içinde çok zordu geçmemesi. Zoru atlattım şimdi. Benim aklıma şimdi daha başka şeyler geliyor geliyor da geliyor. Aynı evin içinde diyorum. Geçmemesi mümkün olmayan sandığım, çekirdek ailemle aynı olduğum düşüncesinin nasıl da yıkıldığını görmem kafam da ampullerin yanmasına sebep oldu.

Yine bağladım geçmişime konuyu ustalıkla. Ama insanın keşifleri hiç bitmez ki, bu da aileyi didiklemekten geçer. En azından benim düşüncem böyle. Ben hep gördüğümü uygularsam veya ebeveynlerim gibi davranırsam, düşünürsem doğruyu yaptığımın huzurunda olurdum. Onun haricinde yanlış, hatalı işler yaptım endişesine kapılıp kendimi unutmuşum. Bunları farkında olmak öyle kolay olmuyor ben bu işlerin içinde uzun yıllar uğraştığımdan şimdi biraz daha kolayladım gibi. Bazen de zorlanıyorum tabii.

Konuyu dağıtmayayım insanın kendi isteklerini, amaçlarını hatırlarken ya da eyleme geçirmek isterken pat diye hastalanmak öncelikle her şeye bir geç kalmışlık duygusu yaratıyor. Bunda hastanede kalma sürecinde moralim o kadar kötüydü ki hiç çıkamayacak sanmamdır. Yani demem o ki hep ebeveynler kalıplarıyla büyütülüp kendimizden bir haber bir döngünün içinde bilinen davranışların, öğretilenlerin zamanın ve teknolojinin bir ya da iki adım ötesiyle başka versiyonundan öteye gitmiyoruzdur. İzleyin bak aynı onlar gibi neler yaptığınızı yakalarsanız ve durup nefes alıp ben nasıl bunu yapmak istiyorum, aslında ne istiyorum. Bu hastalıkta da kızımın süreci, eşimin ki ve benim ki ne kadar farklıydı, kızım benden olmaydı ama bizden ayrıydı sağlığı, hastalığa bakışı, sakinliği benden değişikti. Bense kendimi değil adeta annemi görmüştüm kendimde, ne işe yaradı kendimi de hasta ettim üstelik ve benim hastalığımda yoğun bakımlık değil ama ağır kategorisinde yer aldı. Demem o ki artık kendi kurallarını koy sen ayrısın annenden, babandan kişiliğin zevklerin, isteklerin, insani ve diğer bir sürü şeylerde ki bakış açılarınla. Hayat kocaman bir tokat attı bana kendime getiren. Çünkü burayı iyi anlamazsam daha büyük hastalıklarla belki de sınayacak.

Burada aynı evin içindeyiz ama kesinlikle aynı değiliz, gördüklerin yaptıklarınla sen değilsin. O sebeple geçmemesi mümkün olmayan demiştim ama geçmemiş bazıları da geçmemiş bana şükür ki benzememişim. Hastalık, bulaşıcı, virüslerden başka bir şey bu. Şükür ki çocuklarımız bize aynalık yaptığında diyorum ki iyi ki. Tekrar edenleri ayıklayıp yerine yenilerini koyabilirseniz oluyor bu iş.

 

 

Anladım, hala da çalışıyorum bazen de serbest bırakıyorum. Bu’’ bırakmak’’ kelimesi öyle söylenildiği gibi basit değil. Gerçekten bırakmak bugün kişisel gelişimcilerin klişelerindeki bağışlama, affetmeden daha üstün ve işe yarıyor. Fakat öyle zor ki. Hadi bıraktım hooooop gelsin bu seferde suçluluklar. Bitti sanıyorsun olmamış hadi tekrar sil baştan olmuyor. Zihin sizi tersine ikna edecek bir sürü bahaneler bulabiliyor. Siz kendinizi ikna edin o zaman oluyor.

Evet  evet benim de içim karardı ama sizin öyle olmasın. Hastalığım sürecinde bir çok meditasyon çalışmaları, ritüeller, inanışımdan dolayı ibadet edişlerim, nefes terapisi çalışmalarım ve kitaplarım ilaçlar ve doktorlar eşliğinde çok iyi geldiler. Ailem hep yanımda tam destekti motivasyon sürecimi arttırdılar. Kolay değildi ama kazanımları da olmadı değil. Türlü uyanışlar, farkındalıklar kattı hayatıma. Sizlerin de uyanışlarınızın gelmesi dileğiyle. Hastalanmak şart değil.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir